4G, 4.5G ve 5G… 5G teknolojisini hala deneyimleyemeyen ülkeler olsa da teknoloji uzmanları şimdiden 6G üzerinde çalışmaya başladı. Peki, nedir bu 6G? Ne kadar hızlı olacak? Ne zaman piyasaya sürülecek? Avantajları ve dezavantajları neler? Buyurun içeriğimize?
Kaynak: https://www.spiceworks.com/tech/netwo…
6G Nedir?
6G ağı, kullanılmayan radyo frekanslarında çalışan ve beşinci nesil ağlardan birkaç kat daha hızlı bir şekilde yüksek hızlı, olabildiğince düşük gecikmeli iletişim sağlamak için yapay zeka gibi bilişsel teknolojileri kullanan bir hücresel ağ olarak tanımlanmaktadır. Yani 6G ağı, beşinci nesil ağlardan birkaç kat daha hızlı bir şekilde yüksek hızlı, düşük gecikmeli iletişim sağlar.
6G ağları şu anda araştırma ve geliştirme aşamasındadır ve henüz piyasaya sürülmemiştir.
6G, telekomünikasyonda hücresel veri ağları üzerinden kablosuz iletişim için geliştirilmekte olan altıncı nesil mobil sistem standardıdır. 5G’nin halefi de diyebiliriz. Muhtemelen 5G’dan çok daha hızlı olacaktır. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) her on yılda bir kablosuz nesilleri standartlaştırmaktadır. Bunun yapılmasının sebebi, eski cihazların yeni nesle güncellenememesini sağlamaktır. Çünkü tersi bir durum, ‘gürültü’ ve ‘spektrum kirliliği’ yaratacaktır.
Bugün beşinci neslin içindeyiz. 5G Yeni Radyo (NR) için ilk standart 2017 yılında geliştirildi ve şu anda küresel olarak uygulanıyor.
‘6G The Next Hyper-Connected Experience for All’ başlıklı bir rapora göre ITU, 2021 yılında 6G misyon bildirgesi oluşturmak için çalışmaya başlayacak. Standart, ilk 6G cihazlarının kullanıma sunulacağı 2028 yılına kadar tamamlanmış olacak. Yaklaşık 2030 yılında ise dağıtım her yerde olacak.
6G nasıl kullanılacak?
6G’nin tam çalışma prensipleri henüz belirlenmemiş olsa da, önceki ağlardan bazı işlevleri devralması bekleniyor. 6G’nin odaklandığı iki ana konu, ultra yüksek frekanslarda veri iletimi ve spektrum verimliliğinin artırılmasıdır. Yüzlerce gigahertz (GHz) veya terahertz (THz) aralığındaki dalgalarla veri aktarımı üzerinde çalışılıyor. Ayrıca, aynı frekansta eş zamanlı iletim ve alım yapabilme yeteneği ile spektrum dağıtımının verimliliği artırılmaya çalışılıyor.
6G ne zaman kullanıma sunulacak?
Daha önce de belirttiğimiz gibi, 6G internetin ticari olarak kullanıma sunulmasının 2030-2035 yılları arasında gerçekleşmesi beklenmektedir. ITU’ya ek olarak, teknoloji standardizasyonu için kar amacı gütmeyen bir topluluk olan Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü (IEEE), ‘Dünyaları Bağlamak için 6G Mimarisi’ başlıklı makalesinde bu tarih aralığını onaylamaktadır. Makalede şu ifadeler yer alıyor:
‘2030 ve sonrası, küresel ölçüde benzersiz zorluklar ve aynı zamanda fırsatlar sunacak: Pandemi sonrası geleceğin iletişim mimarisi için aynı anda hem büyümeyi, hem sürdürülebilirliği hem de tam dijital katılımı mümkün kılacak iddialı bir 6G vizyonuna ihtiyacımız var.’
6G araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları 2020 yılında ciddi bir şekilde başladı.
6G Flagship girişimi, Avrupa genelinde 6G teknolojilerine ilişkin çalışmaları bir araya getmeyi amaçlamakta. Japonya, önümüzdeki birkaç yıl içinde 6G’nin yaygınlaştırılması için 482 milyon dolarlık bir bütçe ayırdığını duyurdu. Ülkenin genel hedefi, 2025 yılına kadar yenilikçi kablosuz ve mobil teknolojileri piyasaya sürmek.
6G neden gerekli?
5G’nin henüz tam anlamıyla yayılmadığı bir dönemde 6G’ye geçişin gerekliliği, Dördüncü Sanayi Devrimi’ni destekleme, makine öğrenimi ve yapay zeka kullanarak yeni nesil kablosuz ağlar kurma hedefine dayanıyor. 6G; akıllı telefonlar, akıllı şehirler, sürücüsüz arabalar ve sanal gerçeklik gibi teknolojilere fayda sağlayacak. Derin öğrenme ve büyük veri analitiği gibi teknolojileri birleştirecek olan 6G, yüksek performanslı bilgi işlemle de yakından ilişkili olacak ve bu, 6G’yi önemli bir bileşen haline getirecek.
6G ağları, 5G ile birlikte var olacak ve önceki nesillerden önemli ölçüde gelişmiş olacak. 6G’nin benzersiz özellikleri arasında yeni spektrum bantlarının kullanımı bulunuyor.
Bu, her yeni nesil mobil cihazın daha ileri teknolojik gelişmelerden tam olarak yararlanabilmesi için gerekli bir durum. 6G’nin yeni öncü spektrumları,;daha büyük kapasite, geniş kapsama alanı ve 100 Gbps’yi aşan en yüksek veri hızları sunacak.
Yüksek spektral verimlilik, kullanıcılara modern hizmetlere hızlı erişim sağlar. Bunun için altyapı yeniden tasarlanmalıdır.
5G’nin gecikme süresi bir milisaniyeye düşerken, 6G bu süreyi 0,1 milisaniyenin altına çekecek. Bu durum, gerçek zamanlı uygulamaların performansını artıracak ve acil durum müdahalesi gibi durumlar için olanak sağlayacak. 6G, ağı yüz kat daha güvenilir hale getirerek uygulamaların sorunsuz işleyişini kolaylaştıracak.
5G, hem insanlar hem de Nesnelerin İnterneti (IoT) için daha fazla M2M bağlantıları sağlarken; 6G bu bağlantılara daha çok odaklanacak.
4G ağları kilometrekare başına yüz bin cihazı, 5G bir milyon cihazı desteklerken, 6G’nin kilometrekare başına on milyon cihazı desteklemesi bekleniyor. 6G ağları mobil uç bilişimi içerecek ve uç ile çekirdek bilişim daha fazla özümsenecek. 6G, daha güçlü radyo frekanslarına ihtiyaç duysa da enerji verimliliği açısından bir zorluk oluşturacak.
Bu yüzden enerji tüketimini optimize etmek, 6G geliştiricilerinin ana hedeflerinden biri olacak. Araştırmacılar, enerji tüketimini bit başına bir nanojoule’den daha düşük bir seviyeye indirmeyi hedefliyor.
6G; yazılım tanımlı işlemler ve sanallaştırma ile maliyet tasarrufu sağlar, ağ donanımına olan bağımlılığı azaltır. Geniş kapsama alanı sayesinde daha az kule gerektirir, bu da özellikle yoğun bitki örtüsü olan veya yağışlı bölgelerde fayda sağlayacaktır. Ayrıca, 6G’nin ek mobil bağlantıları desteklemesi, cihazlar arasındaki paraziti azaltacak ve hizmet kalitesini artıracaktır.
